Atam ile Sohbet ATAMLA SOHBET Senin ölüm yıldönümün münasebeti ile, milli bayramlar da, kazandığın Hem ağlar hem dinlerim. Ne mutlu onlara ki anlatacakları destanları vardı. Biz ne anlatacağız arkadan gelenlere? Cafer usta Antep’i kurtarmak amacıyla, savaşta askerlerimiz kullansın diye mağara duvarlarında ki küfleri toplamış barut yapmış. Şerife bacı, cepheye cephane ve erzak taşımış. Pozantı’lı Mehmet Usta, Akköprü’de 500 metreden Fransız komutanı alnından vurmuş. Hatice, 30 liraya gelinliğini satmış parayı gazilere harcanmak üzere Kızılay’a vermiş. Yüzbaşı Fazıl, üç Yunan uçağını silahları tutukluk yapmış uçağıyla kaçırtmış. Teknisyenlerimiz ve makinistlerimiz, Fransız temsilci M. Franklin Bouillon’u şaşırtan ve (sizi yenmek imkansız) dedirten , üç ayrı uçağı birleştirerek uçak yaratmışlar. Yüzbaşı Ahmet Saffet, 12 MAYIS 1915’de komutasındaki Muavenet-i Milliye muhribiyle GOLİATH zırhlısını batırmış. Maraş’ta Sütçü İmam, Gazi Antep’te Şahin Bey, Giresun’da Topal Osman Ağa, Çukur ova’da Kara Mehmet Çavuş, İzmir’de Gazeteci Hasan Tahsin, Bayburt’lu Üsteğmen Ağah… Saymakla bitmiyor ne kahramanlar ne destanlar. Senin bağımsızlık uğruna ve yeni bir millet yaratmak için savaş verdiğin yıllarda; Maarif Nazırı Fahrettin Rumbeyoğlu “ okul kitaplarından TÜRK kelimesinin çıkartılmasını “ emretmiş. Hürriyet ve itilafçı Filozof Rıza Tevfik Bölükbaşı, bir Fransız gazetesine “İngilizlerden çok şey öğrendim. Fransız medeniyetine hayranım. Bende duygu ve düşünce bakımından beğenilecek ne varsa sizindir. Bende fena olan her şeyin kaynağı benim.” Diye beyanat vermiş. Veliaht Abdülmecit Efendi The Morning Post gazetesi muhabirine “ bizi kendi tarafınıza çekerek Türk halifesinin dini nüfuzunu imparatorluğunuz içinde sulh ve sükun lehine kazanmakta fayda vardır.” Diye beyanat vermiş. İslamı Yüceltme Derneği, “ Yunan ordusu Halife’nin ordusu sayılır. Hiç de zararlı bir topluluk değildir.” Diye bildiri yayınlamış. İsyancı başlarından Divit’li Eşref Hoca “ İngilizlere meydan okuyoruz. Bu en büyük küfürdür.” Diye fetva vermiş. Konya sokaklarında tellallar “ kim milliyetçilerle birlikte Yunan’a karşı giderse şer’an kâfirdir.” Diye bağırarak dolaşmış. Peyam-ı Sabah gazetesi yazarı Ali Kemal “Ankara yöneticilerinin, Yunanlılara hala meydan okumalarına çılgınlıktan başka bir sıfat verilemez. Yunanlılarla aramızda akılca da, ilimcede, kuvvet bakımından da ve her açıdan bu kadar fark varken,onlarla muharebelere girilemez.” Diye başlık atmış. Mesut Fani’de “ Dört yüz yıldır altında yaşadığımız bayrak denen o kırmızı paçavradan ne fayda gördünüz? Bu gün muazzam bir devletin ( Fransa’nın )şanlı bayrağı üzerimizde dalgalanıyor. Bari bundan istifade ederek mesut yaşayalım.” Der. (1.TBMM Zabıt Ceridesi, 8.C.S.443) Daha bitmedi; 11 Mayıs 1919 Ali Batı Olayı 20 Ağustos 1919 Ali Galip Olayı 27 Eylül 1919 Birinci Bozkır Ayaklanması 20 Ekim 1919 İkinci Bozkır Ayaklanması 20 Ekim 1919 Ahmet Anzavur’un Milli Mücadele aleyhinde birinci defa saldırtılması 26 Ekim 1919 Şeyh Eşref Ayaklanması (Hart Olayı) 28 Ekim 1919 Kızılkuyu Olayı 28 Ekim 1919 Apa Çarpışması 1 Kasım 1919 Dinek Çarpışması 15 Kasım 1919 Demirkapı Çarpışması 16 Şubat 1920 Ahmet Anzavur’un Milli Mücadele aleyhine ikinci defa saldırtılması 4 Nisan 1920 Ahmet Anzavur’un Gönen’e taarruzu 13 Nisan 1920 Birinci Düzce Ayaklanması 16 Nisan 1920 Çerkez Ethem kuvvetleriyle Ahmet Anzavur kuvvetlerinin Yahya köy Çarpışması 18 Nisan 1920 Kuvayı İnzibatiyenin kurulması 19 Nisan 1920 Ahmet Anzavur’un Karabiga’dan İngiliz gemisiyle İstanbul’a kaçışı 25 Nisan 1920 Taraklı Çarpışması 8 Mayıs 1920 Ahmet Anzavur’un Adapazarı ve Geyve Harekâtı 8 Mayıs 1920 İkinci Düzce Ayaklanması 11 Mayıs 1920 Anadolu Fevkalâde Müfettişi Umumiliğinin işe başlaması 12/13 Mayıs 1920 Mudurnu Çarpışması 15 Mayıs 1920 Birinci Yozgat Ayaklanması 20 Mayıs 1920 Cemil Çeto Olayı 23 Mayıs 1920 Milli Mücadele kuvvetlerinin Kuvay-ı İnzibatiye ye taarruzu 25 Mayıs 1920 Zile Ayaklanması 27 Mayıs 1920 Sulusaray Olayı 1 Haziran 1920 Milli Aşireti Olayı 13 Haziran 1920 Yozgat’ın asiler tarafından işgali 14 Haziran 1920 Kuvayı İnzibatiye Tümeninin taarruzu 20 Haziran 1920 Çerkez Ethem kuvvetlerinin Ankara’dan Yozgat’a hareketi 21 Haziran 1920 Çopur Musa (Çivril) Olayı 27 Haziran 1920 Kula Olayı 20 Temmuz 1920 İnegöl Olayı 5 Eylül 1920 İkinci Yozgat Ayaklanması 8 Eylül 1920 Çengelhan Olayı 8 Eylül 1920 Nogay kızıközü Olayı 23 Eylül 1920 Ayvalıközü Çarpışması 25 Eylül 1920 Koyunculu Çarpışması 2 Ekim 1920 Konya Ayaklanması 6 Aralık 1920 Demirci Mehmet Efe Ayaklanması 7 Aralık 1920 Çerkez Ethem Ayaklanması 6 Mart 1921 Koçkiri Ayaklanması ... 1918 - 21 Kasım 1923 Aynacıoğlu Olayları ... 1918 - ... 1923 Pontus Ayaklanmaları ve Olayları
HAYRET!! Uğraş - uğraş bitmiyor. İçeriden ve dışarıdan Türk milletini, koca bir ulusu yok etmeğe çalışan- uğraşan amma çok dostumuz varmış, “ İstiklal ve hürriyet aşığı milletler için ıstırap anları , ıstırabın sebepleri, o ıstırabın amilleri, ibret alıp tetikte durmak için daima hatırlanmalıdır. “ (ATATÜRK 1928) Anladım ATAM, bizler senin önderliğinde dedelerimizin ninelerimizin bu yurdu nasıl savunduklarını, muhasır medeniyet seviyesinde bir ülke yaratmak için nasıl çalıştıklarını ve bizlere neyi miras bıraktıklarını hep hatırlamalı, tetikte ve dikkatli olmalıyız. Bu gün, dünden ne farkımız var? Güney doğuda kürt devleti kurma çalışmaları, bu amaçla yapılandırılan yurt içi - yurt dışı siyasi oluşumlar. Dostumuz ABD’nin desteğini almış görünen ve kafa tutmağa çalışan PKK , Kıbrıs’ı bizden koparmağa çabalayan AB ülkeleri. Bizim de “ ne olur bizi de aranıza alın” diye örfümüzden ananemizden, karakterimizden ödün vermeğe hazır tavırlarımız.Pontus Rum devletini hortlatma çalışmaları. Misyonerlerin çalışmaları. Yetmiyormuş gibi önüne geleni kandırarak devletin içlerine girmiş, girmekle de kalmayıp darbe girişimiyle ülkeyi ele geçirmeye çalışan Feto örgütü ve diğer tarikatların irticai hareketleri v.s.,v.s. ATAM tavsiyen ne? “ Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki, sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanında ki, vicdanında ki öz cevheri çok iyi incelemek dikkatinden bir an bile vazgeçmesin. “ (NUTUK) Bizler, bu tavsiyene uyamadığımız gibi, diğer bir tavsiyeni de dünyaya duyuramamışız. “ Eğer devamlı sulh isteniyorsa, kitlelerin vaziyetlerini iyileştirecek milletler arası tedbirler alınmalıdır. İnsanlığın bütününün refahı, açlık ve baskının yerine geçmelidir. Dünya vatandaşları haset, aç gözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde terbiye edilmelidir.” ( ATATÜRK 1935) Seni çok özledim.
Senin ölüm yıldönümün münasebeti ile, milli bayramlar da, kazandığın veya Hem ağlar hem dinlerim. Ne mutlu onlara ki anlatacakları destanları vardı. Biz ne anlatacağız arkadan gelenlere? Cafer usta Antep’i kurtarmak amacıyla, savaşta askerlerimiz kullansın diye Şerife bacı, cepheye cephane ve erzak taşımış. Pozantı’lı Mehmet Usta, Akköprü’de 500 metreden Fransız komutanı alnından vurmuş. Hatice, 30 liraya gelinliğini satmış parayı gazilere harcanmak üzere Kızılay’a vermiş. Yüzbaşı Fazıl, üç Yunan uçağını silahları tutukluk yapmış uçağıyla kaçırtmış. Teknisyenlerimiz ve makinistlerimiz, Fransız temsilci M. Franklin Bouillon’u şaşırtan ve (sizi yenmek imkansız) dedirten , üç ayrı uçağı birleştirerek uçak yaratmışlar. Yüzbaşı Ahmet Saffet, 12 MAYIS 1915’de komutasındaki Muavenet-i Milliye muhribiyle GOLİATH zırhlısını batırmış. Maraş’ta Sütçü İmam, Gazi Antep’te Şahin Bey, Giresun’da Topal Osman Ağa, Çukur ova’da Kara Mehmet Çavuş, İzmir’de Gazeteci Hasan Tahsin, Bayburt’lu Üsteğmen Ağah… Saymakla bitmiyor ne kahramanlar ne destanlar. Senin bağımsızlık uğruna ve yeni bir millet yaratmak için savaş verdiğin yıllarda; Maarif Nazırı Fahrettin Rumbeyoğlu “ okul kitaplarından TÜRK kelimesinin çıkartılmasını “ emretmiş. Hürriyet ve itilafçı Filozof Rıza Tevfik Bölükbaşı, bir Fransız gazetesine “İngilizlerden çok şey öğrendim. Fransız medeniyetine hayranım. Bende duygu ve düşünce bakımından beğenilecek ne varsa sizindir. Bende fena olan her şeyin kaynağı benim.” Diye beyanat vermiş. Veliaht Abdülmecit Efendi The Morning Post gazetesi muhabirine “ bizi kendi tarafınıza çekerek Türk halifesinin dini nüfuzunu imparatorluğunuz içinde sulh ve sükun lehine kazanmakta fayda vardır.” Diye beyanat vermiş. İslamı Yüceltme Derneği, “ Yunan ordusu Halife’nin ordusu sayılır. Hiç de zararlı bir topluluk değildir.” Diye bildiri yayınlamış. İsyancı başlarından Divit’li Eşref Hoca “ İngilizlere meydan okuyoruz. Bu en büyük küfürdür.” Diye fetva vermiş. Konya sokaklarında tellallar “ kim milliyetçilerle birlikte Yunan’a karşı giderse şer’an kâfirdir.” Diye bağırarak dolaşmış. Peyam-ı Sabah gazetesi yazarı Ali Kemal “Ankara yöneticilerinin, Yunanlılara hala meydan okumalarına çılgınlıktan başka bir sıfat verilemez. Yunanlılarla aramızda akılca da, ilimcede, kuvvet bakımından da ve her açıdan bu kadar fark varken,onlarla muharebelere girilemez.” Diye başlık atmış. Mesut Fani’de “ Dört yüz yıldır altında yaşadığımız bayrak denen o kırmızı paçavradan ne fayda gördünüz? Bu gün muazzam bir devletin ( Fransa’nın )şanlı bayrağı üzerimizde dalgalanıyor. Bari bundan istifade ederek mesut yaşayalım.” Der. (1.TBMM Zabıt Ceridesi, 8.C.S.443) Daha bitmedi; 11 Mayıs 1919 Ali Batı Olayı 20 Ağustos 1919 Ali Galip Olayı 27 Eylül 1919 Birinci Bozkır Ayaklanması 20 Ekim 1919 İkinci Bozkır Ayaklanması 20 Ekim 1919 Ahmet Anzavur’un Milli Mücadele aleyhinde birinci defa saldırtılması 26 Ekim 1919 Şeyh Eşref Ayaklanması (Hart Olayı) 28 Ekim 1919 Kızılkuyu Olayı 28 Ekim 1919 Apa Çarpışması 1 Kasım 1919 Dinek Çarpışması 15 Kasım 1919 Demirkapı Çarpışması 16 Şubat 1920 Ahmet Anzavur’un Milli Mücadele aleyhine ikinci defa saldırtılması 4 Nisan 1920 Ahmet Anzavur’un Gönen’e taarruzu 13 Nisan 1920 Birinci Düzce Ayaklanması 16 Nisan 1920 Çerkez Ethem kuvvetleriyle Ahmet Anzavur kuvvetlerinin Yahya köy Çarpışması 18 Nisan 1920 Kuvayı İnzibatiyenin kurulması 19 Nisan 1920 Ahmet Anzavur’un Karabiga’dan İngiliz gemisiyle İstanbul’a kaçışı 25 Nisan 1920 Taraklı Çarpışması 8 Mayıs 1920 Ahmet Anzavur’un Adapazarı ve Geyve Harekâtı 8 Mayıs 1920 İkinci Düzce Ayaklanması 11 Mayıs 1920 Anadolu Fevkalâde Müfettişi Umumiliğinin işe başlaması 12/13 Mayıs 1920 Mudurnu Çarpışması 15 Mayıs 1920 Birinci Yozgat Ayaklanması 20 Mayıs 1920 Cemil Çeto Olayı 23 Mayıs 1920 Milli Mücadele kuvvetlerinin Kuvay-ı İnzibatiye ye taarruzu 25 Mayıs 1920 Zile Ayaklanması 27 Mayıs 1920 Sulusaray Olayı 1 Haziran 1920 Milli Aşireti Olayı 13 Haziran 1920 Yozgat’ın asiler tarafından işgali 14 Haziran 1920 Kuvayı İnzibatiye Tümeninin taarruzu 20 Haziran 1920 Çerkez Ethem kuvvetlerinin Ankara’dan Yozgat’a hareketi 21 Haziran 1920 Çopur Musa (Çivril) Olayı 27 Haziran 1920 Kula Olayı 20 Temmuz 1920 İnegöl Olayı 5 Eylül 1920 İkinci Yozgat Ayaklanması 8 Eylül 1920 Çengelhan Olayı 8 Eylül 1920 Nogay kızıközü Olayı 23 Eylül 1920 Ayvalıközü Çarpışması 25 Eylül 1920 Koyunculu Çarpışması 2 Ekim 1920 Konya Ayaklanması 6 Aralık 1920 Demirci Mehmet Efe Ayaklanması 7 Aralık 1920 Çerkez Ethem Ayaklanması 6 Mart 1921 Koçkiri Ayaklanması ... 1918 - 21 Kasım 1923 Aynacıoğlu Olayları ... 1918 - ... 1923 Pontus Ayaklanmaları ve Olayları
HAYRET!! Uğraş - uğraş bitmiyor. İçeriden ve dışarıdan Türk milletini, koca bir ulusu yok etmeğe çalışan- uğraşan amma çok dostumuz varmış, “ İstiklal ve hürriyet aşığı milletler için ıstırap anları , ıstırabın sebepleri, o ıstırabın amilleri, ibret alıp tetikte durmak için daima hatırlanmalıdır. “ (ATATÜRK 1928) Anladım ATAM, bizler senin önderliğinde dedelerimizin ninelerimizin bu yurdu nasıl savunduklarını, muhasır medeniyet seviyesinde bir ülke yaratmak için nasıl çalıştıklarını ve bizlere neyi miras bıraktıklarını hep hatırlamalı, tetikte ve dikkatli olmalıyız. Bu gün, dünden ne farkımız var? Güney doğuda kürt devleti kurma çalışmaları, bu amaçla yapılandırılan yurt içi - yurt dışı siyasi oluşumlar. Dostumuz ABD’nin desteğini almış görünen ve kafa tutmağa çalışan PKK , Kıbrıs’ı bizden koparmağa çabalayan AB ülkeleri. Bizim de “ ne olur bizi de aranıza alın” diye örfümüzden ananemizden, karakterimizden ödün vermeğe hazır tavırlarımız.Pontus Rum devletini hortlatma çalışmaları. Misyonerlerin çalışmaları. Yetmiyormuş gibi önüne geleni kandırarak devletin içlerine girmiş, girmekle de kalmayıp darbe girişimiyle ülkeyi ele geçirmeye çalışan Feto örgütü ve diğer tarikatların irticai hareketleri v.s.,v.s. ATAM tavsiyen ne? “ Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki, sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanında ki, vicdanında ki öz cevheri çok iyi incelemek dikkatinden bir an bile vazgeçmesin. “ (NUTUK) Bizler, bu tavsiyene uyamadığımız gibi, diğer bir tavsiyeni de dünyaya duyuramamışız. “ Eğer devamlı sulh isteniyorsa, kitlelerin vaziyetlerini iyileştirecek milletler arası tedbirler alınmalıdır. İnsanlığın bütününün refahı, açlık ve baskının yerine geçmelidir. Dünya vatandaşları haset, aç gözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde terbiye edilmelidir.” ( ATATÜRK 1935) Seni çok özledim. M.Tayfun Acarlı |
791 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |